Kriz Yönetimi: Fırtınada Kaptanın Rolü

Krizler, "Geliyorum" demez. Bir sabah uyandığınızda ülkeyi sarsan bir deprem, küresel bir pandemi veya şirketinizi hedef alan bir sosyal medya linci ile karşılaşabilirsiniz. Kriz anlarında gözler liderlere ve İnsan Kaynakları departmanına çevrilir. İK, krizin insani boyutunu yöneten, paniği önleyen ve gemiyi güvenli limana yanaştıran en kritik birimdir.

Yeni Sav Danışmanlık olarak, kriz senaryolarınızı önceden çalışıyor ve "Kötü gün dostu" bir İK yapısı kurmanızı sağlıyoruz.

Kriz Döngüsü

Kriz yönetimi, kriz çıktıktan sonra değil, çıkmadan önce başlar.

İK'nın Krizdeki 3 Temel Görevi

1. Çalışan Güvenliği ve Sağlığı

Her şeyden önce can güvenliği gelir.

- Doğal Afetler: Deprem anında kim nerede? Acil durum iletişim zinciri (Call Tree) çalışıyor mu? - Pandemi: Uzaktan çalışma altyapısı hazır mı? Hijyen önlemleri alındı mı?

2. İletişim (Şeffaflık ve Güven)

Belirsizlik, korkuyu besler. İK, dedikoduların önüne geçmek için düzenli ve doğru bilgi akışı sağlamalıdır.

- Ne Söylenmeli? "Durum bu, bunları yapıyoruz, sizden beklentimiz şu." - Ne Söylenmemeli? "Her şey harika" (Yalan söylemeyin) veya "Bilmiyorum" (Güvensizlik yaratır).

3. İş Sürekliliği (Business Continuity)

Hayat devam etmeli. Kritik süreçlerin (maaş ödemeleri, müşteri hizmetleri) aksamaması için B planları devreye girmelidir.

- Yedekleme: Kritik personelin yedeği var mı? - Erişim: Serverlar çökerse verilere nasıl ulaşılacak?

Ekonomik Krizlerde İK

Şirket küçülmeye gidiyorsa, İK en zor sınavını verir.

- İşten Çıkarma (Layoff): Son çare olmalıdır. Önce esnek çalışma, ücretsiz izin veya yan hakların kısıtlanması denenmelidir. - Kalanları Motive Etmek: "Sıra bana ne zaman gelecek?" korkusu yaşayan "Survivor Sendromu"ndaki çalışanlara güven vermek gerekir.

Krizler, şirket kültürünün turnusol kağıdıdır. Çalışanlarınız, iyi günde ne verdiğinizi değil, kötü günde nasıl davrandığınızı hatırlar.